İzmir’e geldim geleli ilgimi çeken bir konu var, İzmir’de köpekler hep uyuyor. Haydi ben geldiğimde yazdı, çok sıcaktı, baygındılar.. Ama bahar geldi, kış geldi pozisyon hiç değişmedi yine uyuyorlar, yine uyuyorlar.
İstanbul’un köpekleri atiktir, havlar, mücadele eder. İzmir’li dostlara soruyorum bunlar niye hep uyur diye, hep uyumazlar ancak yapacak işleri yoksa şekerleme yaparlar. Yapacak işleri ne ola ki ? Çevrenin verdiği yemek ve suyu götürmek, etrafı gezmek, eh biraz da çapkınlık yapmak. O zaman bir özet yapayım, rekabet ve yokluğun olmadığı yerde köpeklere rehavet düşer.
O zaman çektiğim fotolardan biraz kurgu yapıp eğlenelim.
Ooof of bu karşı kıyıdan sevgili bulmak da çok zor canim. İskeleye kadar geldim, yorgunluktan bitabım. Bir süre uyuyup dinleneceğim nasıl olsa akşama kadar vapur var Karşıyaka’ya.
Evet güzel söylüyorlar Eskidji çalışmak için iyi bir firma. Ama dün tam 3 kişiye ev gösterilirken yanlarında gittim, tam istedikleri yerde ve zamanda havladım, müşterinin hayvan sever olanına (ilk ankette soruyorlar) şirin görünmek için yapmadığım kalmadı. Satış olmayınca ne bir güzel söz ne bir yemek. İsyandayım, bugün bütün gün burada uyuyacağım, bakalım ne yapacaklar!
Nedir bu hanımların ayakkabı tutkusu anlamıyorum. Yok çok kaliteliymiş, yok şimdi fiyatı yarı yarıya inmiş, miş miş de miş miş. Bu yüzden Balçova’dan Alsancağa gelinir mi? Geldik işte, alışveriş de tamam, tamamsa şurada hanımla bir dinlenelim bunun bir de dönüşü var J
Sevgilerimle,